Tuesday, November 3, 2009

Ingiltere'de Disleksi Dernegi Disleksi'yi Tanıtma Haftası


Bu hafta İngiltere’de Disleksi ile ilgili bir etkinlik yapılıyor.Her sene İngiltere’de 1 ve 7 Kasım arası farklı bir konu üzerinde yapılan çalışma, bu sene disleksiyi pozitif yönüyle tanımaya ayrıldı.

Genellikle okuldaki eğitimciler ve ebeveynler disleksinin olumsuz ve negatif yönlerinden bahsediyor.Disleksili bir bireyin diğer bireylere göre bir çok pozitif yönü olduğu unutuluyor.

Örneğin;İngiltere Disleksi Derneği, Disleksi’yi Tanıtma Haftası için şöyle bir powerpoint hazırladı:

Yaratıcı düşünme-yeni ve farklı fikirler üretirler

Sorun anında hızlı karar verme-sorunların çözümünde iyidirler.

İletişimde iyidirler-fikirlerini anlatmada başarılıdırlar.

Meraklıdırlar-herşeyi araştırmaktan ve sormaktan hoşlanırlar.

Çok renkli ve kuvvetli hayalleri vardır.

Yaratıcıdırlar-müzikte,resimde,dramada



http://www.bdadyslexia.org.uk/

Avrupa Disleksi Derneği’nin web sitesinde şöyle bir açıklama vardır:

Bir çok dislektik mimarlıkta, mühendislikte, diğer yaratıcı sanatlarda ve oyunculukta oldukça başarılıdır. Aynı zamanda yanlamasına düşünmede(Lateral thinking Dr.Edward De Bono) ve insanlarla ilişkileri yönetmede oldukça iyidirler.

http://www.dyslexia.eu.com/strengths.html

Ebeveynler olarak ne yapabiliriz?

Aileler çocuklarıyla diyaloglarında pozitif konuşma tekniğini kullanmalıdırlar.

Çocuklarına dislektik olduğu halde başarılı olan rol modelleri göstermelidirler-

(Tom Cruise,Walt Disney,Einstein …)

Çocuklarınızın iyi yapabildiği konuların listesini çıkarın - (resim,maket,puzzle,fotoğraf çekme,esprili konuşma,dans vs.)

Başarılı oldukları aktivitelerde onları övün ve yetenekli oldukları konuda onların ilerlemesi için destek olun.

Disleksi’yi Tanıma Haftası, disleksi konusunda insanları bilgilendirmenin yanında bu kavramla yaşayanların günlük hayatta karşılaştıkları problemleri anlama ve onlarla empati kurmayı hedefler.

Ne yazık ki Türkiye’de hala disleksi konusu bilinmemektedir.

Problem; Türkiye’de, disleksi ve diğer öğrenme güçlüklerinin, aileler ve öğretmenler tarafından çok az anlaşılıyor olması ve çoğu çocuğa eğitim dönemlerinin oldukça geç bir devresinde tanı konulmasıdır ( veya daha da kötüsü hiç tanı konulmamasıdır)!!!

Birçok aile çocuğunun dislektik olduğunu paylaşmak istemiyor. Öğretmen ve okullardan alacakları negatif tepkilerden çekiniyorlar. Aslında bu konuda açık olmak, Türkiye’de de disleksinin rahatlıkla konuşulması ilerlemeyi hızlandıracaktır.

HAYDİ, bu hafta bu bloğu okuyan herkes komşusuna, temizlikçisine, arkadaşına, okul öğretmenine vs. gidip disleksiden bahsetsin. Ne kadar çok insan bu konudan bahsederse yolculuğumuz daha hızlı olacaktır.






2 comments:

Kağıttan Gemiler said...

Merhaba Betül hanım,
Size destek olmak amacıyla kendi sayfamda bir yazı yayınladım ve adresinizi verdim.
Güzel bilgileriniz için teşekkürler.

arzu said...

bende bu yazıyı paylaşmak ıstıyorum ama nasıl arkadaslarıma yollayabılırım.