Thursday, November 20, 2008

PRATİK ÖNERİLER


İlköğretim okulu birinci sınıf öğrencilerinin, ikinci dönem içerisinde okumaya başlamaları beklenmektedir.Ancak bazı çocuklar okuma-yazmada oldukça geri kalabilirler.Bu durum da aileleri endişelendirir.
Böyle bir durumla karşılaşan aileler,sorunun nedenlerini araştırmalı ve eğer sorunun nedeni çocuğun disleksi olması ise derhal gerekli önlemler alınmalıdır.

PRATİK ÖNERİLER

1) Çocuğunuzun okul öncesi(ana okul-özellikle disleksili çocukların bu probleminin okul öncesi dönemlerde tespit edilmesi çözüm açısından çok faydalı olacaktır) ve ilkokuldaki gelişiminin yeterli olmadığının fark edilmesi durumunda,öğretmeni ve/veya bir psikolog ile çocuğun durumunun tespit edilmesi gerekmekte.


2) Ana –Baba olarak çocuğunuzun özgüvenini arttırıcı konuşmalarla onu teşvik etmelisiniz.


3) Çocuğunuzun yeteneklerini ve özgüvenini arttırmak için spor, resim ,el becerileri,yap-bozlar veya sanatsal konulardaki aktivitelerini geliştirmeye çalışmalısınız.


4) Çocuğunuzun okuldan öfkeli veya morali bozuk gelmesi halinde, ve bu yüzden bir daha okula gitmek istememesi durumunda ; çocuğa karşı anlayışlı ve sabırlı olmak gerekir.


5) Ev ödevinin yapılmasında ona yardım etmek gerekmekte .Unutulmamalıdır ki çocuğunuzun durumu diğer çocuklarla mukayese edildiğinde ,muhtemelen iki misli zamana ihtiyacı olacağı ve daha fazla yorulacağı aşikardır.
Norolojistler disleksili çocukların beyinlerinin,okuma ,yazma ,lisan gibi konuları çalışma sırasında;diğer çocuklara nazaran 5(beş) kat daha fazla güç harcadığını, zorlandığını tespit etmişlerdir.Bu nedenle ailelerin ders çalıştırma sırasında çok sabırlı olmaları ve konuları tekrar- tekrar anlatmaları,gerektiğinde farklı ,pratik anlatım yöntemleriyle dersi pekiştirmeleri gerekmektedir.


6) Çocuğunuz, belki bir süreliğine düzenli olarak, normal okul eğitiminin yanı sıra, bir psikolog ve/veya bu konuda uzmanlaşmış kişilerin ,düzenli olarak desteğine ihtiyaç duyacaktır. Bu konuyla ilgili merkezler de bulunmaktadır.Bunlardan hangisi seçilirse seçilsin, muhakkak bu hizmeti verecek kişi yada kişilerin tecrübesi ve özellikle disleksi konusundaki eğitimleri sorulmalı.Ayrıca eğitim süreci içerisinde çocuğun gelişimi gözlenmeli ve belirli aralıklarla uzmandan gelişimi hakkında(bu arada yapılan testlerin sonuç raporları da olabilir) yazılı rapor istenmeli.


7) Çocuğunuz ilköğretim çağına geldiğinde de, okul seçerken özellikle; sınıftaki öğrenci sayısının az olduğu(unutmayın ki sınıf mevcudu ne kadar çok olursa öğretmenin öğrencilere tek-tek ayıracağı zaman da o kadar az olur),mümkünse öğrencilerin başarı yarışına sokulmadığı, birbirleriyle yarıştırılmadığı bir okul bulmaya çalışın. Özellikle de öğretmeni tanımaya çalışın, unutmayın ki size gereken sabırlı, anlayışlı, kişiye göre çözüm üretebilen sempatik bir öğretmendir.


HAKLARINIZI BİLİYORMUSUNUZ??!!!
Birleşmiş Milletler çocuk hakları sözleşmesi 28.,29. maddeler

EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİ- Özel ilgi isteyen çocuklar, bu eşitlik maddesiyle korunur.

Maalesef ülkemizde, gerek ilköğretim kurumları gerekse aileler disleksi hakkında yetersiz bilgiye sahipler.Aynı zamanda bu alanda eğitim almış ve bu eğitimi uygulayabilen kişilerin sayısı da olduça azdır.

Özellikle ailelerin çocuklarına yardım edebilmeleri, bu konudaki haklarını savunabilmeleri, daha çok bilgi ve beceri edinebilmeleri için aynı durumda olan ailelerle bir araya gelmeleri, birbirlerine destek olmaları gerekmektedir..

1 comment:

Unknown said...

Merhaba

Bu tip bir durumum olduğunu 40 yaşımdan sonra farkettim. Tam olarak gerçekten böyle bir durumda olup olmadığımı nasıl öğrenebilirim.

Site ve girişimiz için de tebrik ederim. Yalnız basın yayında (hani şu kadınları ekran başına toplayan programlarda) bu konu yeterince ve duyulur göze-kafaya sokulur biçimde geçmedikçe konuya yeterli ilgi birikiminin memleketimizde sağlanması için geçecek zaman oldukça uzun olabilir sanıyorum. Kolay gelsin.