Saturday, January 24, 2009

ERKEN TEŞHİSİN ÖNEMİ



İlkokulun son safhalarında disleksi tanısı konulan çocukların ,yarıdan azı başarılı bir gelişim gösterirken , erken dönemde teşhis edilen çocukların çoğu kendi akranları ile aynı seviyeye taşınabilmektedir.Eğer tanının konması orta okula kadar gecikirse iyileştirme yüzdesi %10-15’lere düşmektedir.

Konu ile ilgili link

Downloadable factsheets No 19- Understanding Dyslexia - Prof Singleton - page 8

http://www.lucid-research.com/researchmain.htm

Prof.Singleton’ın yazdıklarını okurken problemin erken teşhis edilmesinin ve bunun için harekete geçilmesinin önemini birkez daha farkettim !!!

*Kızınızın veya oğlunuzun disleksi olabileceğine dair herhangi bir şüpheniz var ise hemen bir uzmana başvurun !!

*Bazen öğretmenler sizin endişelerinizi, fazla kuruntulu bir anne olduğunuzu düşünerek ciddiye almayabilir ama benim tavsiyem kendi sezgilerinizi dinleyerek çocuğunuzu bir psikoloğa götürüp kapsamlı bir değerlendirmeden geçirin.

*Bir sonraki aşama, çocuğunuza uygun desteği sağlamak için okul ile birlite bir yol haritası çizmektir.

*Büyük bir olasılıkla ,çocuğunuza yardım edebilmek için, haftada enaz iki kere profesyonel birini görmeye ihtiyacınız olacaktır.

*Problem; Türkiye’de, disleksi ve diğer öğrenme güçlüklerinin, aileler ve öğretmenler tarafından çok az anlaşılıyor olması ve çoğu çocuğa eğitim dönemlerinin oldukça geç bir devresinde tanı konulmasıdır ( veya daha da kötüsü hiç tanı konulmamasıdır !!

*Singleton’un belirttiği gibi geç teşhis , çocuğu kendi akranlarının seviyesine taşımak için daha az şansınızın olduğu anlamına gelmektedeir

*Türk çocuklarının sadece %30’u okul öncesi eğitimine gitmektedir.Diğer ülkelerde örneğin İngiltere’de daha çok çocuk okul öncesi eğitimine gitmekte ve Türkiye’de ki çocuklardan 1 yıl erken okula başlamaktadır.

*Aynı zamanda, Türkiye’de erken teşhis testleri bulunmamaktadır.Bunun sonucunda da çok sayıda çocuk yeteri kadar erken toparlanamamakta( veya iyileşememekte ) ve çoğuna da hiç teşhis konulamamaktadır ki bu çok daha rahatsız edici bir durumdur.

*Ne yazık ki, siz çocuğunuzun disleksi olduğunu teşhis etseniz bile Türkiye’de bu alanda bilgisi olan profesyonel bir öğretmen veya psikolog bulmak oldukça zor.

3 comments:

kekik said...

Merhabalar,
Bugün okulla ilgili beni çok mutlu eden bir gelişme oldu, sizinle paylaşmak istedim. Okul müdürümüzle yaptığımız görüşmede, okulda disleksi çocuklar için destek vermek istedikleri, bu konuda girişimleri olduğu dile getirildi. Bunu duymak ne kadar önemli! Kendimi çok iyi hissettim. Sizin bloğunuz sayesinde ulaştığım disleksi anne-baba rehberini de okul müdüremize verdim. Çok memnun oldu. Disleksi konusunda bilgilendirmeye, hatta doktora çalışmalarımda bu konuda çalışmaya kararlıyım. Disleksi çocuklar için bireysel eğitim programları ülkemizde geliştirildi mi acaba? Okuma yazma eğitimini destekleyici bir öğretim programı modeli var mı? Yurtdışında bu konuda çok çalışma var, kaynaklar önerebilirseniz çok sevinirim. Bir anne ve eğitimci olarak bu konuya destek vermeyi çok isterim. Destekleriniz için çok teşekkürler...

arzu said...

disleksi olan oğlumun hiç bir okulundan destek görmedim. hep ben çabaladım. bana uzaylı gibi davrandılar yada problemli olduğumu düşündüler. velıler de aynı şekilde hiç empati kurmadılar. bana destek olan hatta olamk isteyen okul öğretmen hiç denk gelmedi.şimdi bu blog bana çok yardımcı oluyor. hatta diğer oğlum için de faydalanıyorum. ellerinize sağlık

arzu said...

disleksi olan oğlumun hiç bir okulundan destek görmedim. hep ben çabaladım. bana uzaylı gibi davrandılar yada problemli olduğumu düşündüler. velıler de aynı şekilde hiç empati kurmadılar. bana destek olan hatta olamk isteyen okul öğretmen hiç denk gelmedi.şimdi bu blog bana çok yardımcı oluyor. hatta diğer oğlum için de faydalanıyorum. ellerinize sağlık