Thursday, March 25, 2010

Zeka Engeli Ve Özel Öğrenme Güçlüğü


Zeka Yetersizliği Ve Özel Öğrenme Güçlüğü Arasındaki Fark

Eğitimde en büyük problem, öğrenemeyen veya zor öğrenen çocuğun hangi sebeplerle öğrenemediğini tespit edebilmektir. Bu tespit doğru yapılamadığı takdirde, birçok çocuk eğitimde mağdur duruma düşmektedir. Zekâ yetersizliği ve özel öğrenme güçlüğü konusunda yeterli bilgisi olmayan eğitimciler zaman zaman yanlış tespitte bulunabilmektedirler.

Zekâ yetersizliği, fiziksel ya da fizyolojik bir özürdür. Zekâ yetersizliğinde öğrenme güçlüğü ortaya çıkar. Böyle çocukların öğrenme hızı yavaştır. Bu çocuklar normal çocuklarla aynı okulda öğrenim görürlerse başarısız olurlar. Bunun için kendileriyle aynı nitelikteki çocukların bulunduğu okullarda eğitilmelidirler.

Özel öğrenme güçlüğü olan çocuklar ise zihinsel yetenekleri normal sınırlar içinde yer alan, ancak öğrenme güçlüğü gösteren çocuklardır.

Özel öğrenme güçlüğü yaşayan çocuk ile zihinsel engelli çocuk arasında birçok fark olmasına rağmen; okulun ilk yıllarında özellikle hafif zihinsel engelli çocuklarla öğrenme güçlüğü çeken, normal veya üstü zekâya sahip çocukları ayırt etmek zor olabilir.

Özel öğrenme güçlüğü olan çocukları, zihinsel yetersizliği ve davranış bozukluğu olan çocuklardan ayırmak gerekir.

Yapılan küçük bir araştırma, eğitimcilerin bu ayrım konusunda yaşadığı sıkıntıyı ve bilgi eksikliğini göz önüne çıkarıyor:

SINIF ÖĞRETMENLERİNİN ÖĞRENME YETERSİZLİĞİ İLE İLGİLİ
BİLGİLERİNİN BELİRLENMESİ

Araş. Gör. Aysel ESEN / Araş. Gör. İlknur ÇİFCİ
Eğitim Fakültesi Abant İzzet Baysal Üniversitesi

ÖZET

Bu araştırma, sınıf öğretmenlerinin öğrenme yetersizliği konusundaki bilgilerini belirlemek amacıyla, betimsel olarak düzenlenmiştir. Araştırmanın örneklemini Bolu ilinde, ilköğretim okullarında çalışmakta olan toplam 32 öğretmen oluşturmuştur. Sınıf öğretmenlerinin öğrenme yetersizliği ile ilgili bilgilerinin belirlenmesi amacıyla bilgi toplama formu kullanılmıştır.

Sonuçta, sınıf öğretmenliği bölümü mezunu olan öğretmenlerin % 50’ si öğrenme yetersizliğini; zihinsel gerilik, % 37,5’ i fiziksel yetersizlik olarak tanımlarken, Eğitim Yüksekokulu mezunu öğretmenlerinin % 62,5’ i öğrenme kapasitesinin yetersizliği, % 40’ nın zihinsel gerilik olarak tanımladıkları belirlenmiştir.

Öğretmenlerin öğrenme yetersizliği konusundaki tanımlarında daha çok zihinsel engelli ya da problemli davranışa sahip olan öğrencileri betimlemiş olmaları, öğretmenlerin lisans programlarında ve hizmet içi programlarda bu konuda bilgilendirilmelerinin gerekliliğini ortaya çıkarmıştır.

Bu araştırma ve kendi çalışmalarım gösteriyor ki maalesef Türkiye’de bu konu yeterli araştırılmadığı ve destek verilmediği için önemli bir sorun teşkil ediyor. Bu eksikliğin giderilmesi için eğitim sektöründeki bütün eğitimcilerin MEB tarafından zorunlu seminerlerle eğitilmesi gerekmektedir.

2 comments:

ASVEMR33 said...

Bir arkadaşımın çocuğunun disleksisi vardı .Doktoru ona eye q adında bir balık yağı önermiş,Eye q ‘nun disleksi konusunda araştırması varmış.Şu an kullanıyor.Çok memnunlar,fayda gördüğünü söyledi.

Unknown said...

https://www.youtube.com/watch?v=2Wj-TNYAxBE